Ekosistem Hizmetleri ve Sürdürebilirlik

Ekosistem hizmetleri yerkürede çevrenin dengeli ve kararlı bir durumda devam etmesine yardımcı olan, yeryüzündeki canlılar tarafından yaratılan etkinliklerdir. Toprağın oluşumu ve verimli hale gelmesi, küresel sıcaklığın kontrol altında tutulması, suyun temizlenmesi atmosferdeki oksijen ve karbon dioksitin dengesinin kurulması gibi etmenler ekolojik hizmetlerdir.

Ekosistemde verimliliğin arttırılabilmesi için bioçeşitliliğin korunması şarttır. Bunun için gerekli ön koşul çevrenin kirletilmemesidir. Ekosistemde bioçeşitliliği etkileyecek değişim olursa ekosistem hizmetleri yerine getirilmesi olumsuz yönde etkilenebilir.

Bioçeşitliliği olan, endemik türler bakımından zengin bölgeler insan etkinlikleri nedeniyle tehlike altındadır. Doğal ortamlara yeni tarım alanların açılması, yeni yerleşim merkezlerinin kurulması bitki türlerinin yok olmasına neden olur. Bu durum bioçeşitliği etkileyerek ekosistemi sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmaktadır.

B. Sürdürülebilirlik

Çevresinin kalitesini yüksek bir düzeyde tutarak gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağı yok etmeden insanoğlunun ve onun yaşadığı çevrenin yerkürede devam ettirebilmesi sürdürülebilirliktir.

Nüfus Artışının Sürdürülebilirliği Etkisi

Nüfus artışına bağlı olarak, mevcut tarım arazileri yeterli olmayacak, bunun sonucunda otlak ve meralar tarım arazisine çevrilecektir. Nüfusun artışı çevre kalitesinin gittikçe bozulmasına neden olmakta ve doğal kaynaklar hızla yok olmaktadır. Ekosistemin sunduğu ekolojik hizmetler azalacaktır.

İnsan etkinlikleri ve nüfus artışı biyoçeşitliliğini azaltıp, türlerin yo olmasına neden olmaktadır. Türün yaşam ortamının bozulması, neslinin yok olması, küresel iklim değişiklikleri etkileri, istilacı türlerin ortaya çıkması sonucu olmaktadır.

İstilacı tür, başka bir bölgeden bilerek ya da bilmede getirilen ve getirildikleri yerde hızla yayılarak yerli türlerin habitatını işgal eden türlerdir. İstilacı türler geniş bir hoş görü uyum esnekliğine sahip oldukları için çeşitli ekolojik koşullarda yaşayabilir. Bugün birçok bitki ve hayvan türünün nesli tükenme tehlikesi altındadır.

Habitatların insan etkinlikleri ile bölünüp parçalanması popülasyonların parçalanmasına neden olur. Dar bir alanda yaşayan popülasyonda akrabalar arası etkileşim artar, tür içi çeşitlilik azalır, hatalı genlerin oranı artar. Bu durumda bir türün nesli tükenebilir.

Kentlerin Sürdürülebilirliğe Etkisi

Kentlerin ulaşım, yakıt, konut gibi gereksinimlerini karşılamak amacıyla yerkürede bıraktıkları ekolojik ayak izi her geçen gün büyümektedir. Kentler ekonomik aktiviteler, materyal tüketimi ve ürettiği atıklar nedeniyle dünya ekonomisinin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Kentsel alanlarda çevre kaynaklarının korunması, doğal bitki örtüsüne yer verilmesi habitatların korunması, doğal bitki örtüsüne yer verilmesi, habitatların korunması, doğal çevrenin sürdürülebilirliği açısından önemlidir.

Teknolojik Gelişmelerin Sürdürülebilirliğe Etkisi

Teknolojik gelişmelerde ekosistemde bozulmalara yol açabilir. İnsan hayatını kolaylaştıran teknolojinin ekosisteme zarar verecek şekilde kullanılması doğada geriye dönüşümü olmayan zararlara neden olmaktadır.

Tarımın Sürdürülebilirliğe Etkisi

Genetik yapısıyla oynanmış yüksek verimli bitki çeşitleri üretme, tarımsal faaliyetlerde kimyasal gübre kullanımı, pestisitler, sulama sistemleri ekosistemlerde bozulmalara yol açmaktadır. Tarımda fosil yakıtların kullanılması hava kirliliğine, küresel iklim değişikliğine ve asit yağmurlarına neden olur. Kimyasal gübrelerin çok kullanılması akarsu ve göllerde kirliliğe neden olur. Aşırı su kullanılması, doğal kaynakların kurumasının sebeplerindendir. Tarım zararlarıyla mücadelede kullanılan pestisitler yüksek miktarda ve bilinçsizce kullanılması ortamda birikime neden olur. Pestisit gibi zararlı kimyasallar besin zinciri yoluyla diğer canlılara aktarılır ve dokularında birikerek canlıya zarar verir.

Ekosistemin sürdürülebilirliğini bozmadan daha çok ürün elde etmek için olumlu sonuçlar alacak şekilde teknolojiden yararlanılmalıdır.

C. Ekosistemdeki bozulmalar onarılabilir mi?

Bozulmuş ekosistemler kendi haline bırakıldığında doğal yollarla onarılması yüzlerce yıl sürebilir. Toplumu bilinçlendirmek ekosistemlerin onarımını ve sürdürülebilirliğini hızlandırır.

Bir takım bitkilerin toksit metalleri topraktan alma ve depolama özelliğinden yararlanılarak metal kirliliği olan toprak ve atık sular temizlenebilir.

Fosil yakıtlar yerine enerji kaynağı olarak rüzgar, güneş, akarsu gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılabilir.

Deterjan, beyazlatıcı gibi kimyasal maddeler daha bilinçli kullanılabilir.

Yaşanılan ortamdaki enerji tüketimi azaltılarak, giysi, ev eşyası vb. materyaller tüketimi en aza indirilerek ekolojik ayak izi küçültülebilir.